DEA, mevcut ve yeni çıkarılacak düzenlemelerin muhtemel fayda ve maliyetleri ile olumlu ve olumsuz etkilerinin sistematik olarak incelenmesini sağlayan genel kabul görmüş bir yönetişim aracıdır.

DEA, daha iyi karar vermede karar alıcılara yardımcı olan bir araçtır. Karar alma sürecinin bütünleşik ve sürekli bir parçası olarak kabul edilmelidir. DEA düzenleme taslaklarına eklenen sıradan bir belge ya da gerekçe raporu olarak görülmemelidir. DEA düzenlemenin yerine geçmez ve sonuçları bağlayıcı değildir.

DEA, düzenleme hazırlama aşamasında takip edilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle ideal DEA’ya, düzenleme yapılmasının gerekli olabileceği fikri oluştuktan hemen sonra, henüz taslak hazırlanmadan başlanmalıdır. DEA, düzenleme taslağı hazırlandıktan sonra hazırlanması beklenen bir belge değildir.

Düzenleme taslağını hazırlayacak olan idare yürütür. İdare içerisinde DEA yapımından tek bir birim sorumlu olabileceği gibi, yapılacak düzenlemenin içeriğine bağlı olarak kurum içi çalışma grupları da kurulabilir.

Bir dizi analitik adımdan oluşan DEA, ekonomik, sosyal, ticari, çevresel ve diğer etkilerin değerlendirilmesi yoluyla farklı düzenleme alternatiflerinin avantaj ve dezavantajları ile net katkıları hakkında karar alıcılara pratik bilgiler sağlar.

DEA zaman alan bir süreçtir. Ancak DEA yapılırken gereksiz bürokrasinin oluşmamasına ve analizin hızlı karar almaya engel olan ve düzenleme sürecini yavaşlatıp gereksiz yere uzatan bir süreç haline gelmemesine de dikkat edilmelidir.

SBB, Düzenleyici Etki Analizinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar çerçevesinde ve uygulamayı yönlendirmek üzere çıkaracağı Rehber(ler) vasıtasıyla DEA’ların değerlendirilmesinden sorumlu olan merkezi kontrol birimi görevini yerine getirmektedir.

Savaş hali, doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, şiddetli ekonomik kriz veya kamu düzeninin bozulmasına yönelik şiddet eylemleri gibi hızlı karar alınması gereken durumlarda yapılacak düzenlemeler ile bütçe ve kesin hesap kanunu teklifleri ve milletlerarası andlaşmaların uygun bulunmasına ilişkin kanun taslakları hakkında DEA yapılmaz.

Usul ve Esaslar’ın uygulanması esnasında idarelerde ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve gerekli düzenlemeleri yapmaya Strateji ve Bütçe Başkanlığı yetkilidir.

Bütçe yükü, düzenleme seçeneklerinin her birinin bütçeye getirdiği ilave mali yük üzerinden hesaplanır. İlave mali yük deyiminden mevcut bütçe giderinin artması veya bütçe gelirinin azalması anlaşılır. Düzenleme seçeneklerinin getireceği muhtemel ilave gelirler ise bütçe etki formuna işlenmekle birlikte Usul ve Esaslar’da eşik değer olarak belirlenen yıllık yüz milyon Türk lirası hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.

Yürürlüğe konulması hâlinde muhtemel yıllık bütçe yükü yüz milyon Türk lirasını aşan düzenlemeler için yapılacak DEA 8 aşamadan; yürürlüğe konulması hâlinde muhtemel yıllık bütçe yükü yüz milyon Türk lirasının altında kalan düzenlemeler için yapılacak DEA 4 aşamadan oluşmaktadır.

DEA’da mevcut durumun devamı üzerine önerilen düzenleme ve alternatif düzenleme olmak üzere en az iki seçenek daha tespit edilir.

Fayda ve maliyetlerin büyük ölçüde parasallaştırılabildiği durumlarda fayda-  maliyet analizi yönteminin kullanılması esastır. Düzenlemenin fayda ve maliyetlerinin büyük ölçüde parasallaştırılamaması durumunda ise çok kıstaslı karar analizi yönteminin kullanılması önerilmektedir. Maliyetlerin parasallaştırılabildiği ancak faydaların parasal değil rakamsal büyüklüğünün bilindiği durumlarda ise birim fayda başına düşen en düşük maliyetli seçeneğin tespit edilebilmesi için maliyet etkinlik analizi kullanılabilir. Maliyetlerin parasallaştırılabildiği ancak faydaların rakamsallaştırılamadığı, bununla birlikte düzenleme seçenekleri arasında da faydaların değişmediği durumlarda en düşük maliyet analizi tercih edilebilir. Sayılan analiz yöntemlerinin hiçbirinin uygulanmasının mümkün olmadığı durumlarda GZFT analizi yapılır.

Söz konusu taslağın bütçeye getireceği gelir veya gider etkisine bakılmaksızın her taslak için hazırlanmalıdır.

Bakanlıklarda Cumhurbaşkanınca belirlenecek yöneticiler tarafından, diğer kamu idarelerinde ise en üst yönetici tarafından imzalanmalıdır.

Onaylanan DEA bir bütün olarak, Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in “görüş alma” maddesi uyarınca ilgili kurumlara resmî yazı ekinde iletilmelidir.

Önerilen taslak düzenleme, genel gerekçe, madde gerekçeleri, Bütçe Etki Formu ve varsa hesaplamalara ilişkin veriler yer almalıdır.

24/02/2022 tarihli ve 31760 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in “Düzenleyici etki analizi” başlıklı 26’ncı maddesinde ilgili bakanlık veya kamu kurum ve kuruluşu tarafından hazırlanan kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi taslakları için DEA yapma yükümlülüğü getirilmiştir.

İdareler tarafından hazırlanarak SBB’ye iletilen taslak DEA raporları, Usul ve Esaslar ve DEA Rehberi kapsamında değerlendirilir ve uygun bulunma sürecindeki taslak raporlar gerektiğinde “Değerlendirme Raporu” ile birlikte nihai rapor olarak veya doğrudan nihai rapor olarak idareye gönderilir. Uygun bulunmayan taslak raporlar hakkında “Değerlendirme Raporu” düzenlenerek ilgili idareye eksikliklerin giderilmesini teminen geri gönderilir. Geri gönderilen Taslak Rapor’da idarece düzeltilmemiş ya da tamamlanmış hususlar, gerekçeleri ve etki analizine yönelik sonuçlarıyla birlikte Başkanlıkça ayrıca raporlanır.